top of page
Yazarın fotoğrafıTasPsikoloji

Bilişsel Davranışçı Terapi (BDT) Nedir, Ne Değildir?

Güncelleme tarihi: 22 Eki

Yazar: Kl. Psk. Berk Naldöken – BDT Terapisti



İzmirPsikolojikDanışmanlık, Psikologİzmir, KurumsalPsikolojikDanışmanlık, İzmirdePsikolog, İşYerindePsikolojikDestek, İzmirTerapiHizmetleri, StresYönetimiİzmir, ÇocukErgenPsikolojisi, İşYerindeMotivasyon, KurumsalDanışmanlıkİzmir, PsikolojikDestekİzmir, ÇatışmaYönetimiTerapi, EkipUyumuPsikolog, Psikoterapiİzmir, İzmirPsikolojiKliniği

Günümüzde psikoterapi alanında oldukça geniş bir kabul gören Bilişsel Davranışçı Terapi (BDT), özellikle depresyon, anksiyete bozuklukları, obsesif-kompulsif bozukluk (OKB) gibi birçok rahatsızlıkta etkili sonuçlar veren bilimsel temelli bir terapi yöntemidir. BDT'nin kökenleri ve dayanakları oldukça güçlü olsa da, hala bazı yanlış anlaşılmalarla karşılaşabiliyoruz. Bu yazıda, BDT’nin temelleri, yöntemleri, etkinliği ve sınırlarına değinerek, doğru bir çerçeve sunmayı amaçlıyorum.

BDT Nedir?

BDT, kişinin düşünce yapısını, duygularını ve davranışlarını sistematik bir yaklaşımla ele alan bir psikoterapi yöntemidir. Aaron T. Beck tarafından 1960'larda geliştirilmiş olan BDT, düşünceler, duygular ve davranışlar arasındaki etkileşimi inceleyerek, kişiye problemlerine yönelik daha yapıcı ve işlevsel bir bakış açısı kazandırmayı hedefler. BDT’nin temelinde yatan ana varsayım, olumsuz düşünce kalıplarının duygusal sıkıntılar yarattığı ve davranışları olumsuz etkilediğidir. BDT, bireyin olumsuz düşüncelerini sorgulamasını ve alternatif bakış açıları geliştirmesini sağlarken, problem çözme becerilerini de güçlendirir.

BDT'nin Bilimsel Dayanakları

BDT, birçok bilimsel çalışma ile etkinliği kanıtlanmış bir terapi yöntemidir. Hem kısa süreli hem de uzun süreli etkiler sağlayan BDT, özellikle depresyon ve anksiyete gibi yaygın ruhsal sorunlarda birinci basamak tedavi olarak önerilmektedir. Dünya Sağlık Örgütü (WHO) ve Amerikan Psikiyatri Birliği (APA), BDT’yi çeşitli ruhsal bozukluklarda etkili ve güvenilir bir terapi yöntemi olarak önermektedir. BDT’nin etkinliği, özellikle bilişsel çarpıtmalar adı verilen olumsuz düşünce kalıplarının düzeltilmesi yoluyla bireyin duygusal ve davranışsal olarak daha dengeli hale gelmesi sayesinde sağlanmaktadır.

BDT'nin Aşamaları

BDT genellikle yapılandırılmış ve zaman sınırlı bir terapidir. Bu terapi süreci birkaç ana aşamadan oluşur:

  1. Değerlendirme ve Hedef Belirleme: Kişinin yaşadığı sorunlar ayrıntılı olarak değerlendirilir ve hangi hedeflere ulaşmak istendiği belirlenir.

  2. Psiko-eğitim: Kişiye BDT'nin temelleri, düşünce-duygu-davranış etkileşimi ve düşünce çarpıtmaları gibi konularda bilgi verilir.

  3. Bilişsel Yeniden Yapılandırma: Kişinin olumsuz düşünceleri sorgulanır ve daha gerçekçi, işlevsel düşünceler geliştirmesi sağlanır.

  4. Davranışsal Teknikler: Maruz bırakma, aktiviteler planlama veya sorun çözme gibi tekniklerle bireyin davranışsal tepkilerini değiştirmesi amaçlanır.

  5. Sonlandırma ve Geri Bildirim: Terapinin sonunda bireyin gelişimleri gözden geçirilir ve ilerleyen süreçte karşılaşılabilecek sorunlara dair stratejiler geliştirilir.

BDT Hangi Durumlarda Etkilidir?

BDT, yaygın olarak depresyon, anksiyete bozuklukları, OKB, travma sonrası stres bozukluğu (TSSB), sosyal fobi ve panik bozukluk gibi ruhsal sorunlarda oldukça etkili sonuçlar veren bir yöntemdir. Bu sorunların temelinde yer alan olumsuz düşünce kalıpları, BDT süreci ile yeniden ele alınarak değiştirilir ve birey bu sorunlarla daha sağlıklı başa çıkma yolları geliştirir. BDT, yalnızca klinik bozukluklarda değil, düşük özgüven, stres yönetimi, sınav kaygısı gibi alanlarda da işlevsel bir terapi olarak uygulanabilir.

BDT Ne Değildir?

BDT, bazen bir "düşünce kontrol tekniği" olarak yanlış algılanabilir. BDT, bireyin düşüncelerini bastırmayı değil, daha sağlıklı düşünme yolları geliştirmesini sağlar. Bu nedenle, BDT'nin bir "pozitif düşünme" tekniği olduğu düşüncesi yanlıştır. BDT, her şeyin olumlu yönünü görmeye odaklanmaz; gerçekçi ve işlevsel bakış açılarının geliştirilmesini destekler. Ayrıca, BDT bir mucize çözüm değildir. Kişinin aktif katılımı ve terapi sürecinde kendini geliştirmesi önemlidir. Yine BDT, her ruhsal sorun için en iyi çözüm olmayabilir; bazı durumlarda diğer terapi yöntemleri ile kombine edilmesi veya farklı bir yaklaşım izlenmesi gerekebilir.

Sonuç

Bilişsel Davranışçı Terapi (BDT), bilimsel dayanakları güçlü, sistematik bir terapi yöntemi olarak ruhsal sorunların çözümünde önemli bir yer tutar. Bireyin düşünce, duygu ve davranışlarını yeniden yapılandırmasına yardımcı olarak, yaşam kalitesini artırmada etkili bir araç sunar. BDT’nin etkili bir terapi olabilmesi için, alanında uzman bir terapist eşliğinde, düzenli ve kararlı bir süreç izlenmesi gerektiğini unutmamak önemlidir.

Son olarak, BDT’nin herkes için uygun bir yöntem olmadığını, ancak birçok durumda oldukça etkili bir terapi yöntemi sunduğunu bilmek, kişilerin terapiye dair gerçekçi beklentiler geliştirmesi açısından değerlidir.


14 görüntüleme0 yorum

Son Yazılar

Hepsini Gör

Comments


bottom of page